28 Eylül 2008 Pazar

Manisa Kebabı, Kabak Salatası ve Keşküllü Güllaç...

Merhaba dostlar,

İyi pazarlar efendim hepinize… Ezelden beri çok severim Pazar günlerini; Pazar günü benim için muhteşem bir kahvaltı sofrası (ramazan haricinde tabii:) başında ailece edilecek kahvaltıyla başlayan harika bir gün…Ardından biraz gazete okunur, o cicili bicili Pazar filmleri izlenir ve belki de dışarıda güzel bir gezinti vs… ile devam edilir, gün bitirilir…
Pazar denince aklıma bunlar gelir…Canım babacığım ölmeden önce her Pazar çıkar tazecik ekmekler alır gelir, annem veya ben sofrayı hazırlarız saatlerce sofrada kahvaltı yapar, sohbet ederdik…Ve mutlaka her hafta olmasa da babamla göz göze gelir, tek kelime bile konuşmadan anlaşır ve hemen hazırlanıp ya kısa bir geziye ama uzağa ya da tatile çıkmaya karar verirdik…

Canım benim inanılmaz çılgın bir insandı, sanırım ona benzemişim bende…Plana hiç gerek olmaz ikimiz içinde doğaçlama tatile çıktığımızı hatta çıktığımı çok bilirim…Yol ve araba nereye götürürse:) Annem tabii bakışmalarımızı anlar ve yoo yoo hayır ben hazır değilim, hazırlık yapmam gerek, böyle de pat diye olmaz ki diye söylenir ama bilirki zavallıcığım ne yaparsa yapsın 1,5-2 saat içinde yola çıkılacaktır…:) Böyle güzel ve heyecanlıydı benim Pazarlarım, benim aile yaşantım…Nur içinde yat babacığım…

Neden bunları böle yazdım bilmiyorum, bir anda oldu… Elbette ki babamı çook özledim, e bir de bayram öncesi ya daha da bir dokunuyor bana böyle zamanlar…Ama yapacak bişey yok, giden gelmiyor öyle değil mi…Hemen bu modan çıkıyoruz veee iftara hazırlık yapıyoruz;) Bugün menümüzde “Manisa Kebabı” var…hadi bir tanede de benden olsun, valla sizleri bilmem ama ben çok severim Manisa kebabını ve bizde her Ramazanda pişirilmesi gelenek haline geldi artık:)Haydi mutfağa…

Manisa Kebabı (4 kişilik)

Malzemeler

100 gr. un
2 yemek kaşığı sıvıyağ
100 gr. süt
100 gr. rendelenmiş kaşar
100 gr. ince doğranmış kuzu eti
2 adet yumurta
1 adet soğan
1 adet havuç
2 adet kabak
2 adet patates
1 adet domates
Az maydanoz
Salça

Hazırlanışı
Sıvı yağ, ince doğranmış soğan, salça, et ve sebzeleri az miktar su ilave ederek kavurun. En son tuz ve arzu ettiğiniz baharatları ekleyin, iyice pişirin.

Ayrı bir yerde süt, un ve maydanozu mixerle çırparak bulamaç haline getirin. Yanmaz tavada 4 seferde 4 tane krep hazırlayın bu karışımdan.
Her bir krebi önce çukur bir kaseye koyun içine de kuzu etli harcı koyarak bohça gibi yapın ve ters çevirip fırın tepsisine yerleştirin. Bu bohçaların üzerine halka şeklinde kesilniş domatesleri ve rendelenmiş kaşarlı koyun, harcın suyunuda tepsiye dökün. 180 ° de 20 dakika pişirin.

Afiyet olsun!

Kabak Salatası
Bu tarifi de Handeciğimin sitesinde görmüştüm ve çok minik bir değişiklikle bende yaptım…Çok lezzetli oluyor mutlaka deneyin…

Malzemeler:

3 kabak
2 su bardağı süzme yoğurt
3 diş sarımsak
1 büyük kuru soğan
½ kahve fincanı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz
5-6 dal dereotu
1 su bardağı dövülmüş ceviz
Karabiber, kırmızı pul biber

Hazırlanışı:

Küp küp doğranmış soğanları bir tencerede sıvıyağ ile kavurun. Ayrı bir kapta soyulup rendelenmiş ve suyu sıkılmış kabakları da ekleyin soğanlara kavurmaya devam edin. En son ezilmiş sarımsakları, tuz, karabiberi de katıp kabaklar yumuşayıncaya kadar kavurun ve soğutun. Soğuduktan sonra süzme yoğurdu, dövülmüş ceviz ve baharatları ekleyin. Afiyetle yiyin…

Keşküllü Güllaç


Eski iş yerimde Gabriele diye bir muhabirimiz vardı, alman deseniz değil türk deseniz değil karışık:) Neden mi böyle diyorum, çünkü türk gelenek ve göreneklerini, yemeklerini, kültürünü inanın bana bizden daha iyi biliyor ve uyguluyordu...Gabriele her Ramazan Keşküllü güllaç yapardı bize...Sabırsızlıkla yemek vaktinin gelmesini beklerdik ve afiyetle yerdik. Yapımı çok kolay:) İşte buyrun tarifi...

Malzemeler:

8 yaprak güllaç
1 pkt Dr. Oetker Keşkül (Paketteki tarife göre hazırlayın)
500 gr. süt
100 - 150 gr. şeker
1 su bardağı çekilmiş ceviz

Hazırlanışı

Sütü ve şekeri ılıtın, yaprakların büyüklüğünde bir tepsiye koyun ve teker teker her bir yaprağı şekerli süte daldırın. Hafif yumuşayıncaya dek bekletin sonra da tatlıyı sunacağınız tepsiye koyun. Bu işlemi 4 yaprak için arka arkaya yapın ve arasına ayrı bir yerde hazırladığınız keşkülü ılık halde güllaçın üzerine dökün. Keşkül ılık olursa daha güzel olur, hamurlaşmasını önlersiniz, bu nedenle herşeyden önce keşkülü hazırlamanızı tavsiye ederim. Geriye kalan 4 yaprağı da aynı şekilde sütle ıslatıp keşkülün üstüne dizin. Arzu ederseniz aralarına dövülmüş ceviz de koyabilirsiniz...Geriye kalan sütü tatlınızın üzerine dökün, çekmesini ve soğumasını bekledikten sonra servis yapın...İşte bu kadar.:) Yalnız ben az şekerli sevdiğim için verdiğim şeker miktarı az gelebilir, siz kendinize göre arttırabilirsiniz....
Sevgiyle kalın:)

26 Eylül 2008 Cuma

Yulaflı Kurabiye :)


Merhaba Arkadaşlar,

Öncelikle hepinizin Kadir Gecenizin mübarek ve hayırlara vesile olmasını dilerim…

Uzun zamandır Yulaflı Kurabiye aşı eriyorum, canım nasıl istiyordu anlatamam, e tabii bir de oruçlu olunca her şeyi istiyor bu gözler ve mide:)

Geçen hafta Pazar nete gidim aradım taradım birkaç yerden baktım ııhh dedim ki ben kendim eklemelerle yapayım daldım mutfağa yaptım bu kurabiyeleri ve yiyen herkes bayıldı…Açıkçası beğenileceğini biliyordum :P ama bu kadar rağbet göreceğini tahmin etmiyordum…Şiddetle öneriyorum, çok çok lezzetli dışı kıtır içi yumuşacık…Nefis oluyorlar, hadi bayrama yapın ve ikram edin…Pişman olmayacaksınız inanın bana;) İşte tarifi…

Yulaflı Kurabiye

Malzemeler

2,5 bardak Yulaf
1,5 - 2 bardak Un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 tutam tuz
240 gr tereyağ
1 bardak esmer şeker (ben rondoda çekip pudra şekeri haline getirdim)
½ bardak pudra şekeri
2 yumurta
1 paket vanilya
1,5 – 2 bardak badem (minik parçalanmiş)
1 bardak hindistan cevizi
80 gr. bitter çikolata (bıçakla ufak doğrayın)
2-3 damla badem esansı
1 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

Fırını 175 C ısıtın.Şekerleri ve tereyağını krema haline gelene kadar mixerle çırpın. Ardından yumurtaları da ekleyip iyice karıştırın.Un, yulaf, kabartma tozu, vanilya, hindistan cevizi, badem esansı, çikolata kırığı, bal ve bademi ilave edip hepsini yoğurun.

İstediğiniz büyüklükte parçalar alıp yuvarlayın ve aralıklarla yağlanmış unlanmış tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 20-25 dk. Pişirin.Ben fırınımın ayarını tutturamadığımdan kurabiyelerim söndü:) ama ben hemen tepsiyi çıkartıp hamuru tepsiye yaydım ve kurabiye kalıbıyla yuvarlaklar kestim…heheheheheheh…Bu da açık açık belirtilir…:)

Sevgiyle ve afiyetle kalın,

21 Eylül 2008 Pazar

Domates Soslu Köfteli Patlıcan...

Güya sadece pasta ve tatlılarla dolu bir blog olacaktı ama bu ara bol bol yemek alemine daldık, hadi bakalım hayırlısı...Ne yapayım seviyorum yemek yapmayı, yedirmeyi, e tabee yemeyi ve de paylaşmayı....Kilo mu ay inanın hiiç dert edemem hele hele ramazan'da alırsak alırız, nasılsa veririz bir ara, veremezsek te inanın hiç umrumda değil:) Tek canımın sıkıldığı nokta kıyafetlere sığamamak, onun dışında ay yağlandım ay önden arkadan koca çıkıntılar var, inanın artık hiiiç takmıyorum...

Neyse bu kadar çene yeter, gelelim tarifimize.

Malzemeler:

3-4 adet kemer patlıcan
1 çay bardağı sıvı yağ

Köfte harcı için:

500 gr. köftelik dana kıyma
1 adet orta boy kuru soğan
2 dilim bayat ekmek içi
1 çay kaşığı tuz, karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1 yemek kaşığı un

Sos için:

5-6 orta boy domates
3 yemek kaşığı sıvıyağ
3 diş sarımsak
2 yemek kaşığı sirke
1 demet maydanoz
1 çay kaşığı tuz, kuru fesleğen

Hazırlanışı:

Patlıcanları alacalı soyup tuzlu suda 20 dak. bekletin. yarım parmak kalınlığında doğaryın, sıvı yağda kızartıp, kağıt havlu üzerinde süzdürün.

Kıyma, bayat ekmek içi, rendelenmiş soğan, tuz, karabiber ve kimyon eklenerek yoğrulur. Bu harçtan 2 cm. çapında köfteler yapıp, un serpilmiş bir tepside biriktirin. Köfteleri yağda 5-6 dak. kızartın.

Sos için domatesleri rendeleyin. Sıvıyağ, doğranmış sarımsaklar ve rendelenmiş domatesler orta ısıda pişirilir. kaynayınca sirke eklenir ve 1 dak. sonra ocaktan alınır. Tuz ve fesleğen katılır. Patlıcanlar orta boy, kenarları yüksek bir fırın kabına dizilir.Üzerine köfteler yerleştirilir bohça gibi kapatılıp, domates sos dökülür. Önceden ısıtılmış fırında 15-20 dak. pişirilir. İnce kıyılmış maydanoz serpiştirip servis yapılır....


Afiyet olsun!

Fırın Sütlaç..

Beni tanıyanlar iyi bilir, tatlısız günüm geçmez tam bir tatlı delisiyim...Buna rağmen ballı tatlılara pek ilgim yok, sütlü tatlılara bayılırım...Hele hele şöyle en güzelinden bol tarçınlı bir fırın sütlaça asla hayır demem...

Fırın Sütlaç

Malzemeler:

5 su bardağı süt
1,5 su bardağı toz şeker
½ su bardağı pirinç
1 pkt vanilya
2 çorba kaşığı nişasta veya pirinç unu (Pirinçununu tavsiye ederim daha lezzetli oluyor)
1 su bardağı su
1 yumurta sarısı

Hazırlanışı:
Pirinci bol suda yıkayıp süzün ve sıcak suda 30 dakika bekletin. Sonra 1 su bardağı kaynamış suda kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.

Süt, toz şeker ve vanilyayı pişirin. Nişasta veya pirinçununu 3 kaşık suyla ezin ve sütlü karışıma ekleyin. Pirinçi de ekleyip pirinçler yumuşayıncaya kadar pişirin.

1 kapta yumurta sarısını çırpın, 1 kepçe sütlaç ekleyin ve karışımı sütlaca ekleyip karıştırın. Bir taşım daha kaynatıp ocaktan alın.

Sütlacı kaselere bölüştürün ve fırın tepsisine dizin. Tepsiye kaselerin yarısına gelecek kadar su ekleyin. Kızgın fırında sütlaçların üzeri kızarana kadar fırınlayın.

Afiyet olsun…

Izgarada Peynirli Patates...


Izgarada Peynirli Patates

Malzemeler (8 kişilik)


8 adet patates
300 gr. beyaz peynir
40. gr parmesan peyniri (ben kaşar kullandım)
1 demet ince yeşil soğan
60 ml. Krema
40.gr tereyağ
20 gr. hardal
Tuz, karabiber

Hazırlanışı:

Fırını 250 derecede ısıtın. Patatesleri sebze fırçasıyla temizleyip yıkayın, alüminyum folyoya sarın ve fırın ızgarasında alttan 2. rafta 45 dak. pişirin. Patatesleri alü folyodan çıkartıp 10 dakika daha pişirin.

Beyaz peyniri ufak küp şeklinde doğrayın. Parmesanı ince rendeleyin. Soğanları ince halka doğrayın.
Patatesleri dikkatlice ikiye bölüp soğumasını bekleyin. Patatesin içini tatlı kaşığı ile kabuğunu zedelemeyecek şekilde dikkatlice alın. Çukur bir tabakta çatalla iyicene ezip krema, hardal, tereyağı ve parmesan ile karıştırın. Beyaz peyniri yeşil soğan ile karıştırın ve patatesli karışıma ekleyin. Tuz ve karabiberle tatlandırın. Patatesli karışımı patates kabuklarına doldurun ve fırın ızgarasına yerleştirip 10-15 dakika kadar pişirin. Afiyet olsun!


Arkadaşlar bunu ilk kez geçenlerde bir iftar daveti için hazırladık etin yanına ve çok lezzetli oldu, 2 şer adet yedik valla. Pişman olmazsınız, deneyin mutlaka :) Yanındaki patlıcanlı köfte tarifini de yakında yazacağım o da çok güsel oldu;)

14 Eylül 2008 Pazar

Kabak Sefası...

Ben bu lezzete bayılırım, hem hazırlaması çok çok kolay hem çok hafif hem de çookk lezzetlii....Tavsiye ediyorum, acil yapın, yedirin ve yiyin:) Pişman olmayacaksınız... Hemen tarifi vereyim iftara belki yapmak istersiniz....

Kabak Sefası
Malzemeler(2 kişilik):

2 adet kabak
1 orta boy kırmızı biber (küp küp doğranmış)
1 yumurta
100 gr. Beyaz peynir (ezilmiş)
Bol dereotu
Tuz
Karabiber
100 gr. Kaşar peyniri

Hazırlanışı: Kabakların dışını soyup ortadan 2’ye bölün, sıcak suya atıp 15-20 dak. pişirin. Yalnız lütfen dikkat edin çok yumuşamasın, arada çatalla kabağın iç kısmına bakın, yeterli derecede yumuşadıysa sudan çıkartın hemen.


Sudan çıkan kabakların içini dikkatlice çıkartın ve bir kapta ezin. Ezilmiş içlere kırmızı biber, çırpılmış yumurta, dereotu, beyaz peynir, tuz, karabiberi ekleyip iyice bütünleştirin. Borcam’a dizdiğiniz kabakların içlerini bu harçla doldurun. Orta ısıdaki fırında 15-20 dak pişirin. Son 5 dak.da da rendelenmiş kaşar peynirini üzerine dökün.

Afiyet olsun…

Bulutlar Üzerinde Bir Melek Pastası...

Bu pasta'yı başlıktan da anlayacağınız üzre bir meleğe yaptım...Dünyalar tatlısı, insanlar için çırpınan, onların mutluluğu, iyiliği, farkındalığı kısacası doyumu için bildiği herşeyi paylaşan bir melek...Adı Gülcan...Şimdilik bu kadar yakında onu size tanıtacağım, aslında belki de tanıyorsunuz...
Gülcan pastayı görünce çok beğendi, çok şaşırdı, o kadar mutlu oldu ki onun mutluluğu beni daha da mutlu etti...Bakalım sizlerde beğenecek misiniz?

Bu pastanın hazırlanmasında bana Gülcan hakkında verdiği bilgilerle yardımcı olan sevgili Handan ablama çok teşekkür ederim...Sen olmasaydın bu kadar beğeneceği bir pasta hazırlayamazdık...


Pastamızın ortasındaki meleği karton üzerine oturttum ki Gülcan rahat saklayabilsin diye:) Bulutları gri şeker hamurundan oluşturdum ve üzerine parlatıcı yenilebilir spray sıktım, sanırım bu şekilde daha hoş oldu:)


Pandispanyamız her zaman yaptığımız pandispanya, kremamız da aynı şekilde önceki pastalardan bulabileceğiniz tarif...Arasına ise vişne-böğürtlen, badem koydum...Nefis oldu...Ya ben hakikaten arasında fındık ve badem olan pastaları çok seviyorum...evet evet boğazıma pek düşkünüm, beğenmediğim şeyi başkasına yedirmem, yapacağım her tadı önce kendim beğenmeliyim dimi ama;)


Sevgiyle kalıııınnnn,

7 Eylül 2008 Pazar

Ara bitti; Astroloji Pasta ve Sobeee....

Merhaba Dostlar,

Uzun zamandır yazamadım, çünkü son sipariş pastamı yaparken fırınımın fanı patladı ve ben mutfaktan uzun süre uzak kaldım. Evet tahmin edeceğiniz üzre bu bir kaçış bahanesi...Ardından tatile çıktım ve 2 hafta yoktum. Sonrasında da canım hhiiiççç bişey yapmak istemedi, garip bir kasvet çöktü üzerime... Bu arada elbette çok fazla şey yaşadım, merak etmeyin çokta kötü değil, ders alınan olaylar, hayatın sınavları ve mücadeleleri :) Şimdi mi nasılım? İyiyim, herşey yoluna giriyor, kendim için uzun zamandır atmam gereken adımı ancak attım ve bu adım beni çoook güzel insanlarla buluşturdu...Ama bu insanları şimdiki post'ta yazmak istemiyorum, sadece ona özel bir post olmalı:)

Bu arada herkesin Ramazan_ı Şerifi mübarek olsun...Ramazan ay'ını, kalabalık iftar sofralarını, o dönemde yaşanan maneviyatı çok seviyorum...Tabii ki yemekler yapmayı, çeşit çeşit sunumlarla misafirlerimi mutlu etmeye bayılıyorum...Yakında yemeklere başlıyorum...Ama önce pastalar...

Evet fırınım bozulmadan önce yaptığım son pasta huzurlarınızda...Bu pasta'da Futbol Topu Pastasını yaptığım grup'tan sevgili hande'ye gitti...Gecikmeli ve tekrardan sevgili Hande'nin doğumgünün yürekten kutlar, tüm güzellik ve mutlulukların seninle olmasını dilerim...

Ayrıca canım Gökçem beni sobelemiş bende hemen cevaplıyorum...
1. Blog yazmaya ilk ne zaman başladın?
Blog yazmaya Şubat 2007'de de başladım...Sevgili Ümmiciğimin dürtmeleriyle, iyi ki varsın, yoksa ben hala ay yapsam mı yapmasam mı diye düşünüyor olurdum;)
2. Blog yazısı konularının belli bir çizgide olmasına özen gösteriyor musun?
Açıkçası hayır..İçimden ne şekilde geliyorsa öyle yazıyorum. Aslında başta sadece pasta, börek ve bilimum yemekleri sadece tarifleriyle yayınlamayı düşünüyordum, baktım ki girmişim paylaşımlara, açıldıkça açıldım:)
3. Blog yazmayı ne kadar sürdüreceksiniz?
Şu kadar sürdüreceğim diye bir finish noktası koymadım kendime, çünkü paylaşmayı çoook seviyorum, her ne kadar aralarda kısa süreli boşluklar bıraksamda, yazmaya ve paylaşmaya devam etmek istiyorum...
4. Blog yazmak senin için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
Blog yazmak enerjik hissettiğim zamanlarda hep eğlenceli bir uğraş, enerjik değilsem zaten ara veriyorum:) Ama hiç bir zaman kendimi bunaltacak bir zorunluluk haline getirmedim, daha doğrusu öyle hissetmeme neden oldurtmadım bloğumu...(Biraz uzun oldu ama hehehehe anlamışsınızdır ne demek istediğimi)
5. Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor musun?
yazmak değilde, fotoğrag seçmek, fotoğrafları küçültmek, üzerine yazı yazmak vs.. için elbette feragat etmek durumunda kalıyor insan, ama yazmak en kolayı...

Ben blogspot alemine girdiğim ve sizler gibi dostlarım olduğu için çok mutluyum...Enerjimi iyice depoladıktan sonra çok daha güzel paylaşımlara ve tariflere geçmek için sabırsızlanıyorum...

Gökçemmm teşekkür ederim hayatım, sevgiyle kal tememmiiii çoook öpüyorummm kuzummm...

Sevgiyle kalın,